Page 71 - Kanyoning Türkiye
P. 71

TARİH                                                             Uğur EVCİL

        Bundan yaklaşık 1600 yıl önce Mısır’ın İskenderiye   erkekle eşit olamayacağını, erkeğe akıl veremeyeceğini,
        kentinde korkunç bir cinayet işlenir; ‘iffetsiz’ ve   kıyafetlerinden hareketlerine kadar dikkat edeceğini
        ‘günahkâr’ olmakla suçlanan bir kadın toplumun gözleri   anlattı uzun uzun. Ardından Hypatia’yı hedef göstererek
        önünde ‘öfkeli’ bir güruh tarafından linç edilir. Taşa   İskederiye’de haddini aşmış bir kadının yaşadığını,
        tutulan, parçalara ayrılıp yakılan kadın, matematikçi,   büyücü, günahkâr bir şeytan olduğunu söyledi.
        gökbilimci, filozof Hypatia’dır.
                                                   Kalabalık soluğu Hypatia’nın kapısında aldı. Önce
        Büyük İskender’in M.Ö. 332 yılında kurduğu İskenderiye,   saçından sürüklediler. Haypatia’yı çırılçıplak soyup
        yüzyıllarca barış içinde yaşadı. M.Ö. 30’larda Roma’nın   en acı şekilde nasıl ölebileceğini tartıştılar; biri
        hâkimiyetine geçen kentte barış ortamı M.S.   “Taşlayalım”, diğeri Derisini yüzelim” dedi, öteki ateşe
        300’lerde bitti. Limanları, bilginleri, kültür merkezi, dev   vermekten bahsetti. Karar veremediler, sırayla hepsini
        kütüphanesi ve üniversitesiyle İskenderiye o dönem   yaptılar...
        ticaretin  ve aydınlanmanın merkeziydi. Başında  ünlü
        matematikçi Theon’un bulunduğu okulda kızı Hypatia   Tarihte bilinen ilk kadın matematikçi olan Hypatia’nın
        da matematik, felsefe ve astronomi dersleri veriyor,   yazdığı kitaplar kütüphane saldırısında yok edildi.
        Platon, Aristo ve Oklid’in fikirlerini tartışmaya açtığı bu   Feminist sanata da konu olan Hypatia hakkında
        dersler dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle   çok sayıda roman, Oyun ve şiir yazıldı... Hypatia’yı
        dolup taşıyordu...                         “Bağnazlığın masum bir kurbanı” diye tarif eden
                                                   Voltaire, öldürülmesini ise ‘sorgulama özgürlüğünün
        Kentin dokusu Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul   yok ediliş simgesi’ olarak görmüştür.
        edilmesinin ardından hızla değişti. İktidara egemen
        olan  Hıristiyanlar,  Pagan  ve  Yahudiler  başta  olmak   Derler ki Hypatia’nın katli sadece bir bilim insanın ölümü
        üzere farklı inançlara sahip kim varsa hedef aldı.  değil daha fazlasıdır; aydınlıkla karanlığın savaşında bir
                                                   dönemeç kabul edilir. Hypatia’nın; insanlığa büyük bir
        Kentte ardı ardına cinayetler işlenirken Hypatia   dersi daha vardır; tüm karanlığa inat “Göğe bakalım...”
        çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Her gün bir çember
        çizerek; dünyanın, güneşin, gezegenlerin hareketlerini
        yeniden hesap ediyor, öğrencilerine “Bizi birleştiren
        şeyler ayıranlardan daha fazla; tüm insanlar eşittir,
        kardeştir...” tavsiyesinde bulunuyordu. İskenderiye
        Üniversitesi’ni inançsızlığın merkezi olarak gören
        Hıristiyanlar,  Serapis tapınağı,  müze ve dev
        kütüphanenin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu.
        Kitapların parçalandığı, heykellerin yıkıldığı, insanların
        öldürüldüğü kanlı saldırıda yüzyılların bilimsel birikimi de
        yok edildi. En sevdiğini; babasını da kaybeden Hypatia,
        artık yapayalnızdı... Ancak babasına söz verdiği gibi
        gerçeği aramaktan asla vazgeçmedi. Hypatia “Dünya
        hareket ederken daire mi çiziyor, elips mi, yoksa güneş
        dönüyor dünya yerinde mi duruyor” diye düşünürken
        kötülük yerinde durmuyor, örgütleniyordu...

        İskenderiye Patrikhanesi’nin ise o bilimsel çalışmalarını
        sürdürürken Hypatia’ya duyduğu kin her geçen gün
        artıyordu. Eski öğrencisi olan kent valisinin onun
        tesirinde olduğunu ve bu sayede farklı inançların
        korunduğunu düşünüyordu. Hypatia’nın öldürülmesi
        için tezgâh kuruldu. Başpiskopas Kril’in talimatıyla
        papaz pazar ayininde bir konuşma yaptı; kadının
        toplumda olması gerektiği yeri tanımladı önce, asla bir

                                                69
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76