Page 159 - Kanyoning Türkiye
P. 159
ACC DERNEĞİ Şebnem SEZER
ve heryerim çok acıyordu. 2 tenceremiz vardı, ateş ilk kez tuvaletimi yapabilmenin tatlı mutluluğu ve
yakıldı ve yemekler hazırlandı. Nasıl olur nasıl olacak hafiflemişlik hissi ile kamp alanına geri döndüm. 3. Gün
derken, yemek pişti ve karnımızı doyurduk. ‘’Su nerden hazırlıkları başlamıştı. Kahvaltı, giyinmek derken güne
içicez’’ dedim dediler ki heryer su, burdan içicez. başladık. Bugün büyük şelale günüydü. 85metre den
Bakakaldım, şaşkınım, mutsuzum ama sessizim ve aşağıya inecektik. Heyecanlıydım. İlk iki gün yaptığımız
tüm olumsuzluklarımı içimde yaşıyorum. Tabiki hiç su zorlu yürüyüşler bitmişti artık, kanyon başlamıştı.
içemedim. Gece böcek korkum olduğu için uyuyamadım. İnişler, havuzlar derken büyük şelaleye geldik. Celal
Sabah herkes uyandı, kalkıyoruz, çok sinirliyim ama hocam sakin ve tadını çıkararak in dedi. İzle dedi
çaktırmıyorum. Her hücrem endişe çığlıkları atıyor çevreni gökkuşaklarını. O an ne hissettiğimi bilmiyorum.
ama dilim söylemiyor. 2. gün sabah kahvaltımızı Komutu almıştım ve inecektim. Geriye dönüş yoktu.
yaptık hazırlandık ve yola koyulduk. Yine bol yürümeli, Sekizliye bağlanana kadar aşağıya hiç bakmamıştım.
atlamalı bir gündü. Bir kayadan suya atlarken nereye Sekizliye girdim ve inişe başladım, sağ elimde bir ip
çarptığımı anlamadım ama kaval kemiğim feci şekilde ve hayatım tuttuğum bu ipe bağlıydı. Bırakamazsın.
acıyordu ve kırıldı sandım, acı içinde kıvranıyordum. Tependen kaska sular vuruyor, debisi yüksek olduğu
Kenarda bir kayaya çıktım, herkes başımda, kaval için inanılmaz bir ses çıkıyor. Yosunlaşmış bir yüzey
kemiğim ciddi bir darbe almıştı ama bacağımı hareket ayakların kayıyor ve aşağıya doğru iniyorsun. Çok
ettirebiliyordum. Kısa süre sonra tekrar yola devam yüksektesin. Korku, yorgunluk, heyecan, merak ve güç
ettik. Deli gibi ağrıyan bacağım ilerleyen dakikalarda karmakarışık olan bütün bu duyguları hücrelerine kadar
soğuk suyun ve adrenalinin etkisiyle artık ağrımıyordu. hissediyorsun.
Öğlen molası ve tekrar yürüyüş derken kamp alanına Beynimin içi sanki bomboştu. Sadece inmeye ve
vardık. Bacağım kötüydü, ellerim parçalanmış, parmak başarmaya odaklanmıştı. Sonra Celal hocamın
uçlarım yara olmuştu. Sadece bedenim ordaydı. söylediklerini hatırladım, durdum, nefes aldım ve
Ruhum asla katılmamıştı bu serüvene. Gece yemek aşağıya doğru baktım. Harika gökkuşaklarını gördüm.
yedik. Huri ve Apo türkülerle gecemizi güzelleştirdiler. O an içim cıvıl cıvıl olmuştu. Gökkuşaklarının içinden
Sohpet edildi derken yatma zamanı geldi. Benim geçeceğim için çok heyecanlıydım ve inmeye devam
için kabus başlamıştı. Gece geç saatlerde hala ettim. Suyun şiddeti ile şelalenin içindeki havuza
uyumamıştım. Debelenirken uyku tulumunun içinde, girdim. Aslında pek girmek değil düşmek daha doğru
kanyonun sırtlarının oluşturduğu şekil ile gökyüzünü bir kelime olabilir. Girdiğim an mücadelem başladı. İpler
seyretmeye başladım. Tam ortada dolunay öyle güzel ayaklarıma dolandı, havuz kaygan ayakta duramıyorum
görünüyordu ki. Sanki evindesin ve lambayı yakmışsın. su debisi çok yüksek kafamdaki kaskı sanki beynimin
Evin çatısı camdan ve gökyüzünü seyredebiliyorsun içinde gibi hissediyordum. Aşağıda Erdal hocamın ben
gibi. Kanyonun içi apaydınlıktı. Çok az uyuyarak 3. belli süre içerden çıkamayınca yardımcı olmak için ipi
güne merhaba dedim. Sabah uyandığımda farklıydım. çektiğini farkettim. O an belki saliseler ama benim için
Bulunduğumuz kamp alanında tırmanarak kayaların zaman çok uzundu. Nefes nefese kaldım, sesim çıkmıyor
üstüne çıktım. İnanılmaz bir manzara vardı. Gözlerimi tam o anda hadi kızım sen bu hayatta tek başınasın ve
kapadım ve dinledim. Orada o kadar vakit geçirmeme neler başardın şimdide tek başınasın ve başaracaksın
rağmen duymadığım bir çok sesi farkettim. Görmediğim telkiniyle ‘’ ipi salın’’ diye avazım çıktığı kadar bağırdım.
bir çok güzelliği. Kayaların üstünde yalnızdım ve Duydular beni, Erdal hocam ipi gevşetti, ayaklarımı
kendi kendime konuşmaya başladım. Ya dedim ipten kurtarıp, tekrar iniş pozisyonumu alarak havuzdan
bütünleşeceksin yada burnundan gelecek! Farkına çıkmayı başardım. O anki duygum, oğlumu kucağıma
varmalısın yaşadığın bu deneyimin. Sen bu doğanın bir aldığım zamanki duygumla aynıydı. Sağlıklı ve hayatta
parçasısın ve yapabilirsin. İzin ver doğa seni kucaklasın. olabilmek hayatla olan o muhteşem bağı, bir olabilmeyi
Rüzgarı dinledim, kayalara dokundum, derin nefeslerle tüm hücrelerinde hissetmek. Tarifi belkide yetersiz
bütünleşmeye çalıştım. Ve kendimi artık daha rahat kalan harika bir duyguydu. Ve sonra çok yorgundum
hissediyordum. Ve hatta kanyona girdiğimizden beri ama seyrederek gökkuşaklarını, basınçla beni rahatsız
157