Page 104 - Kanyoning Türkiye

HAYDİ KANYONA Baha TARGÜN

Valla Kanyonu

Geçişi

(Mabette üç gün)

Mabet benzetmesi benim değil. Bilen biliyor, her zaman Bir kere, kanyonun suyu tahmin edemeyeceğimiz
“bırakın, beni öne çıkarmayın” diyen alçak gönüllü, kadar temizdi, berraktı, bol bol içtim. Oysa önceden
sevgi dolu, eşi bulunmaz insanın. Dokuz kişiyiz, ekip edindiğimiz bilgiler suyun kesinlikle içilemeyecek
liderimiz Hasan Gedikli. Eğitimde ve sonrasındaki kadar kirli olduğu yönündeydi. Berrak, tertemiz akan
etkinliklerimizde öğrendiklerimizin burada çok da su, bir anda kirli, kokuşmuş, üzerinde köpükler oluşan
işe yaramayacağı, her şeyi burada baştan öğrenip bir yapıya dönüşebiliyordu ama, neyse ki çok fazla
deneyimleyeceğimiz konusunda bizi uyarıyor. Yağış ve sık değildi. Sürprizlerden bir diğeri de su akışının
tahminlerini ve suyun durumunu son kez gözden bazı noktalarda tamamen kesilmesi ve dere yatağının
geçirip kanyona girmeye karar veriyoruz. durgun bir göle dönüşmesi oldu. Su bir yerlerden yolunu
bulup gidiyordu, ama biz oralardan geçemediğimiz
Hava açık, kanyonun da içinde bulunduğu kayalık için kayaların üzerinden, arasından, içinden, altından,
devasa blok uzaktan çok belirgin. Sıkı bir balta yanından geçerek yolumuza devam ediyorduk.
darbesiyle yarılmış, ama tam da dibinden birbirine
tutunan iki kütük parçası gibi kanyon. Suyun akış Bir kaç kez, çantalarımızla geçemeyeceğimiz kadar
yönü bu çizdiğim resme doğru, yani dosdoğru kanyon dar deliklerden geçip, bir bakışta artık devam etmenin
yönünde; kanyon ve içinde bulunduğu o koskoca olanaksız olduğunu sandığımız yerlerden yollar bulduk.
kaya kütlesi uzağa doğru yükseliyor, suyu görmesek, Liderimiz kanyonun her noktasını, her santimini
derenin o yandan bize doğru aktığına kesin gözüyle hafızasına kaydetmiş, o kadar zor koşullarda bir kez
bakabiliriz. Su, uzaktan dibini göremediğimiz, ama bile yanlışa sapıp da geri dönmedik. Bir başka sürpriz
akış yönü sayesinde derinliğini, ya da yüksekliğini
algılayabildiğimiz derin, çok derin bir yarık açmış: Valla de suyun çok fazla soğuk olmamasıydı. O kadar ki, suyu
Kanyonu: Mabet. Birçok kanyonun girişi öncesinde kanyona katılan bir şelalenin altında durduktan sonra
olduğu gibi burada da taşlı çakıllı, çok geniş bir dere kanyon suyu bize ılık bile geldi. Kamp yeri denince akla
yatağı içinde yürüyoruz, sonra dere yatağı yavaş yavaş ağaçlık, düzlük, göl kenarı, kısacası piknik yeri gibi bir
daralıp, bize hiç çaktırmadan kanyona dönüşüyor; yan yer gelir. Kanyonda ise ne bulursan odur. Biraz düzce
duvarlar belirmeye, zemindeki çakılların yerini kayalar bir kayalık, belki bir insan boyunda toprak ya da kumluk
almaya başlıyor. Kanyondan geçen su miktarı, daha alan. O kadar.
doğrusu kanyonun başlangıcındaki su miktarı artık
belli, suyun az da olsa düşüş yaptığı dar bir bölümde, Şansın varsa, kamp yerine önce gelmişsen bunlara
yan yana üç insan gövdesi kadar suyun aktığını benzer bir yer bulabilirsin. Yoksa, zaten çok dar olan
görebiliyoruz, ama daha hepsi bu değil, katılımlar kamp yerinde düz ve eğimsiz bir yerde yatma şansın
olacak, birkaç gövde daha yatıracağız ötekilerin yanına! yoktur. İlk gece konaklayacağımız yere geldiğimde çok
Bundan böyle Valla Kanyonu denince aklıma gelecek da düş kırıklığı yaşamadım, çünkü tenis sahası kadar
olan üç dört şeyden biri de daha önce hiçbir kanyonda geniş bir alanda yeteri kadar seçenek vardı ve herkes
görmediğim kadar çok sürprizle karşılaşmak oldu. gönlüne göre bir yere yerleşti.

102